Yaşarken mutluyduk da sonradan neden pişman oluyoruz? Daha kötüsü var
mı bundan? Seni, belki hiç olmadığın kadar mutlu eden şeylerden
sonradan pişman olmak...
Bazı duygular vardır önüne geçemezsin.
Tutamazsın içinde, sığamaz bedenine... Taşıp gider. Bir müddet hakimi
olur beyninin ve kalbinin. Mutlu eder seni var olduğu, devam ettiği
sürece. Sonra, sonra kayar gider ellerinden... terk eder seni. O
gidince bu acımasız dünyanın gerçekleri çıkar meydana. Ağır bir tokat
gibi çarpar yüzüne...
İşte o an nefret edersin herşeyden,
herkesden. Yaşamaktan, doğduğun günden, kalbinden ve seni mutlu eden o
duygularından bile. Önüne gelen her şeyi yıkmak, herkese bağırmak
istersin. "Benim canım yandıysa, ben üzülüyorsam eğer aynısını onlar da
yaşamalı" dersin.
Sakinleşirsin bir müddet sonra. Belki bir şarkı,
bir kitap veya bir şiir seni kendine getirir. İşte o zaman o duygu
gelir yerleşir. Bu seferde o hükmeder kalbine... Evet, pişmanlık...
Pişmanlık duyarsın bir anda. Sana bu acıyı yaşatan, bu kadar bencil
olmana sebep olan herşeyden pişman olursun. Elinde olsa başa sarmak, en
başa dönmek istersin. Tekrar aynı anları yaşamamak, hiçbir şey
hatırlamamak... Ama artık imkansızdır.
Daha sonraları belki pişman
olduğun için pişman olursun. "Sonuçta benim hayatım, ne kadar kaptırsam
da kendimi, duygularımın esiri olsam da benim kararlarım etkiliydi yine
de." dersin. "Ne olursa olsun, o zamanlar mutluydum ve bunu ben
yaşadım" diye düşünürsün. Belki de... ömrün boyunca pişmanlığını
çekersin...